Hilye-i şerif

Hilye-i şerif

Hilye-i şerif

Hilye-i şerif nedir:

Hilye-i şerif Peygamber s.a.v. Efendimizin resim olarak tasviridir.

Hilye-i Şerif Okumanın Ve Hilye-i Şerif'e Bakmanın Faziletleri:

Peygamber s.a.v. Efendimizin Hz.Ali Efendimiz'e r.a. yazdırmış olduğu hilye-i şerifin ehemmiyeti ve faziletleri çok büyüktür.Çünkü O s.a.v. i ALLAH c.c. methetmiştir.

Efendimiz s.a.v.  dünyasını değiştirmeden ashabı kiram efendilerimiz Ya Resulallah s.a.v. Senden s.a.v. sonra kalıpta cemalini göremezssek halimiz niceolur? diye hüzünlenip üzülürler.Sonra Fatıma anamız radıyallahu anha Efendimizin s.a.v. boynuna sarılarak Ey babacığım Senin cemalini göremeyeceğiz halimiz nice olur? diyerek ağlar.

Sonra Resulullah s.a.v. Ey kızım fatıma , ashabım gelin size vucudumun cevmini yazdırayım.Beni görmek istediğiniz vakit okuyup yüzünüze sürün,hemen beni görmüş gibi olursunuz.Ben dahi razı olurum,her kim ümmetimden olupta beni görmek istediği vakit okuyup yüzüne sürerse cehennem ona haram olur.Her kim onları yükseğe kaldırıp bakarsa ve bana muhabbetle bağlanırsa  Allahu Teala ona cehennemi haram kılar,o kişi kabir azabından emin olur,mahşer günü çıplak olarak haşre girmez,sırat köprüsünü yıldırım gibi geçer ve benimle birlikte cennete girer.O kişi yönetici ise muradına erer.Allahu Teala ona düşmanlarına karşşı yardım eder.Bütün şeytanların şerrinden korur.Her korkusundan emin olur.Her kim bunları yanında taşırsa Allahu Teala Adn cennetlerini ona konak yapar.

Ulemanın beyanına göre içinde bulunan eve( cemal-i şerif bulunan ev)  felaket uğramaz,şeytan ve fakirlik girmez,ateşte yanmaz,üzerinde taşıyan hertürlü musibetten korunur.Ömür ve devleti uzun olur,ahiret belalarından emin olur,her ne niyetle kırk gün okursa  muradı hasıl olur.Ölümünden sonra kefenine konursa kabir azabı görmez.Yetmiş melek ona dua ve istiğfar eder.

Hilye-i şerif

Kâinatın gelmiş ve gelecek en büyük inkılâbım gerçekleştiren Peygamberimizi dünya gözüyle görmek, elbette her fâniye nasip olamazdı. Onu görme şerefine ulaşanlar, sahabe namını alarak en büyük evliyadan daha yüksek bir makama erişirken, göremeyenlerin yapacağı tek şey, onu görenlerden sormak oldu. Onun bir güneş gibi parlayan nuranî güzelliği, asırlar boyunca dilden dile, gönülden gönüle dolaştı. Ve sadece duyulanlarla bile, milyonlarca kişiyi kendine aşık etti.

Efendimizi (S.A.V) en iyi tanıyanların başında, Hz. Alı (R .j geliyordu. Bu şecaat ve ilim âbidesi, henüz 9-10 yaşlarındayken 0'nu*ı evinde kalmış ve terbiyesi altında yetişme bahtiyarlığına erişmişti.

Fahr-i Kâinat Efendimiz de (S.A.V) ümmetinin kendi hilyesini bilmelerini teşvik etmişti. (Hilye kelimesi, Peygamberimizin siret ve sureti mânâsına gelmekte, yâni O’nun ahlâkî güzelliklerinin yanısıra dış görünüşlerini de ifâde etmektedir. Bu konuların ele alındığı edebî eserler, yine “Hilye" adıyla bilinir.)

Efendimiz, bizzat Hz. Ali (R.A.) den nakledilen bir mübarek hadîsinde şunları söylemişti.

“Her kim, benden sonra bilyemi görürse, beni hayatımda görmüş gibidir. Ve kim ki bana şevkle bakarsa, Allah onun üzerine Cehennem ateşini haram kılar, onu kabir fitnesinden emin eyler ve haşir günü üryan (çıplak) olarak haşretmez.”

Peygamberimizin bu büyük müjdesinden sonra bütün sahabeler, Onun suret ve siretini hafızalarına nakşettiler. Bu eşsiz güzellikleri gören, duyan veya öğrenen bir başka kişiye aktarıyor, başka zihinlere resmolmasmı sağlıyordu. Bu arada Rasûlullah’ın her hareketi ve sözü yazıyla tespit ediliyor, bütün insanlığın gerçek kurtarıcısı olan bu Zat'm (A.S.M) her fiili ebedileştiriliyordu.

Büyük hadîs âlimlerinden Tirmizî, hilye ile alâkalı sözleri ilk defa bir araya toplayarak “Eş-Şemâil ün-Nebeviyye vel Hasail ül-Mustafîyye” adlı eserini yazdı. Bu eserle, asırlar boyu devam edecek bir yol açılıyor ve kendisinden sonra gelecek olan ilim adamlarına eşsiz bir kaynak hediye ediliyordu. Hafız-ı İsfahânî, Kadı Iyaz, ve İbrahim Irahî gibi zatlar, bu kudsî an'aneyi devam ettirenlerin başında geliyordu.

Fahr-i Kâinat Efendimizin kalbleri titreten mübarek isimlerini duyduğunda büyük bir hürmet ve muhabbetle selat ü selâmda bulunan Anadolu inşam, O Zat’a (A.S.M) karşı bağlılığını ayrıca na’tlar, siretler, hatta gazel ve kasidelerle terennüm etmiş ve usta hattatların kaleminden çıkan hilyele-ri, câmi ve evlerinin duvarlarından indirmemiştir.

Derginiz ZAFER’in sizlere hediye ettiği elinizdeki Hilye, ünlü hat üstadı Kazasker Mustafa İzzet Efendiye (1801-1876) aittir. 11 Kur’an ve 200 Hil-ye’den başka sayısız eserler veren bu hattatımız, Ayasofya Camii içindeki yazıların da sahibidir. Mustafa İzzet Efendinin bu yazıları 7.5 m. çapındaki dev levhalara yazması onun bir kerameti sayılmış ve Ayasofya’nın 1934 yılında müze hâline çevrilmesinden sonra, bu levhalar câmiden çıkartılmak istenmesine rağmen hiçbir kapıdan sığmayarak tekrar yerlerine asılmıştır.

Bu yüce dine hizmet eden bütün bahtiyarlardan Allah razı olsun.
ZAFER YAYINLARI - P.K.68 ADAPAZARI TEL: 9-261-19542