AKNE
Akne, genellikle ergenlik çağında gözüken
fakat daha sonra da devam edebilen, olgunluk çağında da ortaya çıkabilen
kırmızımsı, irice sivilcilere verilen addır. Bunlara ergenlik de denilir.
Akne, genellikle yağlı ciltli tiplerde görülür. Çünkü yağlı ciltlerde
gözenekler açıktır. Hem bu tür ciltlerde yağ bezleri fazla çalışır. Salgılarıyla
gözenekleri tıkarlar. Eğer cilt her gün dikkatle temizlenmezse bu salgılar
yani yağlar siyah noktaya, beyaz beneğe veya sivilceye dönüşürler. Bu
noktalar, beyaz benekler veya sivilceler sıkılırsa genellikle mikroplanma olur
ve birden ortaya kırmızımsı renkli, iltihaplı akneler çıkar. Eskiden aknenin
oluşumunda besinlerin rol oynadığı sanılırdı. Ağır tavaların, turşuların, baharat,
vb. nin bunlara yol açtığı veya akneyi daha da azdırdığı ileri sürülürdü.
Günümüzde akneye testesteron adındaki erkeklik hormonunun neden olduğu
anlaşılmıştır. Yine progesteron da bu konuda rol oynamaktadır. Ayrıca aknenin
olmasında kortizon da biraz suçlu sayılmaktadır. Bu hormonlar yağ bezlerini
tahrik etmekte, cilt yağının fazla çıkması da akneye hazır bir ortam
yaratmaktadır. Fakat bunun her bünyede olmadığı da bir gerçektir.
Akneye yol açan nedenleri ortadan kaldırmak
kabil olamayacağına göre bu tür sivilceleri giderme çarelerine baş
vurulmalıdır. Yüzü mikroplardan koruyacak alkollü karışımlar kullanılmalıdır.
Yüze, eli pek sürmemelidir. Yiyeceklerin yani ağır yağlı, baharatlı
yiyeceklerin akneyle ilgisi yoktur ama dengeli beslenmede rol oynayan bazı
besinler akneyi uyandırır. Özellikle içinde iyodu fazla olan besinlerden
kaçınmalıdır.
Cildi sabah ve akşam kurutucu tür bir sabunla
yıkamalıdır. Kükürtlü sabunlar, katranlı sabunlar ve akne için özel yapılan
ilaçlı sabunlardan yararlanılmalıdır. Ayrıca içinde oksit dö zenk, kükürt
tozu, cildi kurutucu etki yapan maddeler, kâfuru ve alkol bulunan ilaçlar da
aknenin geçmesine yardım ederler. Bunların dışında cilt hekimleri bazan ağız
yoluyla tedavi uygulamaktadırlar. Akneyi geçirmek için antibiyotikler vermektedirler.
Çünkü antibiyotikler iltihaplı sivilcelere yol açan mikropları yok
etmektedirler.
Akneyle oynanmamalı, bunları sıkmaya da
kalkmamalıdır. Çünkü sivilceler sıkılırken mikrop yüzün başka taraflarına
bulaşabilir ve böylece akneler iyice yayılabilir. Hem sivilceyi sıkmak,
geçirmek için yeterli değildir. Tam aksine akne daha da ilerleyebilir.
Dolayısıyla da mikroplanma cildin alt tabakasına geçer. Alt tabaka zarar
görecek olursa yüzde derin izler, çukurlar kalır. Akne tedavisinde güneşten de
yararlanılmaktadır. Yine soğuk ültraviyole ışınları sayesinde akneler
kurutulmakta, deriler, pul pul olup dökülmektedir. Bunların dışında peeling
yani soyma denilen yöntemi uygulamaktadırlar. Cilt hekimleri, sıvı nitrojen
veya diğer maddelerle cildi dondurmakta ve derinin üst tabakasını soymaktadırlar.
Böylece alttan aknesiz ve gözenekleri daha sıkı deri çıkmaktadır. Yalnız bu
biraz da acı veren bir usuldür. Akneyle ilgili yeni yeni ilaçlar bulunmaktadır.
Özellikle Amerika'da akneyle ilgili çalışmalar çok başarılı olmaktadır. Kısa
süre içinde aknenin bir problem olmaktan çıkacağı ve kolaylıkla yok edileceği
de umulmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder